top of page
  • Yazarın fotoğrafıGözde

Z Jenerasyonunun Altın Çocuğu – Finneas

This is a love story – Fleabag S02E01

TANIŞMA :

2019’un tartışmasız en çok konuşulan ismi Billie Eilish. Daha önce Ocean Eyes’i ve Six Feet Under’i dinlemiştim ancak dikkatimi o kadar da çekmemişti. Sonra bir gün Spotify’da gezinirken Bad Guy’a denk geldim. Uzun zamandır böyle güzel bir şarkı dinlemediğim için ne yapacağımı şaşırmıştım.Özellikle 2:30’dan sonra şarkının komple yön değiştirmesi, müzikal altyapısı, kulaklıkla dinlendiğinde titreten basları ile sadece benim değil tüm dünyanın orta yerine çöküverdi. Sonra albüm geldi : When We All Fall Asleep ,Where Do We Go? Her dinlediğimde başka şarkısına takıldığım bir albüm oldu. 2019 ‘da en çok dinlediğim albüm değildi belki ama bir şarkısını açtığımda tüm albümü bitirmeden kapatamıyordum.

Billie’ya daha çok alıştıktan sonra videolarını, röportajlarını izlemeye başladım. O dönemlerde dikkatimi çekmeyen adamın bir kaç ay sonra beni içinden çıkılmaz bir kısır döngüye salacağından habersiz Saturday Night Live’ da Billie Eilish’in i love you performansına denk geldim. Aynı kumaştan üretilmiş Gucci takımı ile Billie’nin yanında akustik gitar çalan bu kişi şarkıya arada eşlik ediyordu. Ama yok böyle bir eşlik! Billie sussa da bu çocuk söylese diyorum içimden. Google’a yazınca farkediliyor ki bu kişi Billie’nin ağabeyi Finneas.

YAKINLAŞMA :

Bu bilgiyi öğrendikten sonra Billie ile ilgili okuduğum- izlediğim hemen her şeyde dikkatimi hemen Finneas çekiyordu. Tüm albüm Finneas’in odasına kurduğu sütdyoda kaydedilmiş.Ve şarkıların çoğunu ikisi beraber yazmışlar. Hatta beraber müzik yapmaya karar verdiklerinde Finneas, Billie’ye “Seni dünyanın en ünlü pop-starı yapacağım.” demiş. 2017’de 20 yaşında olan bu çocuğun böyle iddialı bir cümle için çok genç olduğunu düşünüyorsanız, Finneas’i hiç tanımıyorsunuz demektir.

Hafızamın köşelerinden birine yerleştirip sonrasında tozlandırdığım bu bilgi ile hayatıma devam etmeye çalışırken bir gün yine bir müzik tarama gününde bir şarkıya denk geldim. Bir Marian Hill remix’i. Çoğu insanın Apple iPhone + AirPods reklamındaki Down şarkısı ile hatırlayabileceği Marian Hill benim uzun zamandır severek dinlediğim bir isim. Hem kendi şarkıları çok başarılı hem de başka müzisyenlerin yaptığı şarkılara yaptıkları remixleri ile kendilerini kanıtlıyorlar. O yüzden bu remixi dinlerken düşündüğüm bir kaç şey vardı : Marian Hill gerçekten çok güzel remixler yapıyor ve BU ADAM DA KİM?!?! Bu ses bir yandan tanıdık ama böyle birini daha önce dinleyip unutmuş olmam çok utanç verici olmalı. Şarkının ismine baktığımda ve FINNEAS yazdığını gördüğümde hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmadı.



TAKINTILI HALE GELME:

ILost A Friend ‘i dinlediğim günden bu güne kadar geçen sürede FINNEAS dinlemediğim bir gün geçmedi. Keşke sadece dinlemekle kalsaydım. İsmini YouTubea yazıp çıkan her videoyu izlemeye başladım. Ve bunu haftalık tekrarlıyordum, çünkü yeni videolarını kaçıramazdım. Güncel kalmak zorundaydım. Tüm şarkılarını kısa bir sürede ezberlemeye başladım. Evde, işte, duşta, sokakta her yerde sadece FINNEAS dinliyordum. Dinledikçe ve okudukça onunla ilgili daha çok şey keşfedip, onu daha çok seviyordum.

2007’den bu yana çoğu pop müzik hitinin altından Benny Blanco çıkıyordu. Rihanna- Diamonds, Maroon 5 – Moves like Jagger, Ed Sheeran – Don’t, Justin Bieber, Lana Del Rey, Halsey ve bunun gibi bir çok isim. Benny Blanco’yu tahtından etmeye çalışıyor demek istemem ama belli ki ona rakip bir isim olarak kendini müzik dünyasında gösteriyordu.Araştırdıkça FINNEAS’ın son bir yıl içinde gerek alternatif gerekse popüler müzik dünyasında bir çok ismin şarkılarının altından çıktığını farkettim. Bazısında söz yazarlığında bazısında prodüksiyonda bana el sallıyordu : Selena Gomez, Camila Cabello, Tove Lo, Wafia, Halsey, Julia Michaels, Lennon Stella ……. (Sizin için bu isimlerin içinden en çok hoşuma giden şarkıyı aşağı bırakıyorum. Kesinlikle dinlemenizi öneririm.)



Artık o kadar çok dinliyor ve izliyordum ki FINNEAS ve şarkıları hakkında bana göre çok manidar ama aktardığım insanlar için bir o kadar gereksiz bilgiler edinmeye başladım. Mesela Claudia şarkısının sevgilisi Claudia Sulewski ile tanıştıkları ilk gecede Claudia’nın ona attığı “Oh,you’re a trouble, aren’t you?” mesajından sonra yazdığını. Yine Angel isimli şarkısını Claudia için yapıp annesine dinlettiğinde annesinin tipik erkek annesi rolüne bürünüp “Bu kızı sana ne yaptı da bu kadar seviyorsun?” diye sorduğunu. ( Bu arada bu şarkının 3:50 ‘den sonrası tamamen bir şölen, mutlaka dinleyin!) Ya da Amerika’nın meşhur müzikal-gençlik dizisi Glee’nin son sezonundaki Alistair’in uzun saçlı Finneas olduğunu.




NEDENİNİ ANLAMA:

Billie Eilish’in bu kadar yükselmesinde kendisinin berrak sesi ve orjinal tavrının etkisi kadar FINNEAS’in müzikal zekasının da etkili olduğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş olacak ki, 2019’da Apple Music tarafından Yılın Şarkı Yazarı seçildi. Dahası Grammy Müzik Ödülleri’nde Yılın Kaydı, Yılın Albümü, Yılın Şarkısı ödüllerini kız kardeşi ile beraber kucaklarken, tek başına En iyi Tasarlanmış Albüm ( Best Engineered Album- Non Classical ) ve Yılın Prodüktörü ödüllerini kucakladı. Gerçi Grammy Müzik Ödülleri’nde Billie Eilish’in bu kadar ödül alması tartışma konusu olsa da FINNEAS’in kendi kazandığı ödüller bence hakedilmiş ödüller.

FINNEAS’ta beni çeken şey sadece sesi değil. Ki yabana atılabilecek bir sesi yok kendisinin. Pop müziğin sevdiğim tarafı akustik balladlarla dinleyiciyi her seferinde kalbinden yakalayan isimleri taşıyor. Jason Mraz, Damien Rice, John Mayer, James Blunt, Lewis Capaldi, Paolo Nutini …. FINNEAS da 2019’un son aylarında yayınladığı EP ‘si Blood Harmony ‘de kız kardeşi ile yaptığı garip karanlık ritmlerden biraz uzaklaşıp daha akustik, daha soft bir ses yaratarak pop ballad türünde kendisine yer açılmasını talep ediyor. Yüreğe dokunan sözlerinin yanı sıra müzikal altyapıda hayatın içinden çekip kullandığı sample’ları ile geçici olmadığını da kanıtlıyor.

Örnek vermem gerekirse ; Let’s Fall In Love for The Night’ın sonunda cırcır böceği ve kurbağa sesleri , Breaking My Heart‘da arkadan gelen iPhone mesaj yazma-gönderme sesi, I Lost A Friend ‘de üzerinde oynadığı bir roketatarın arabayı vurma sesi ve reverse’leyerek kullandığı flüt sesi. Shelter‘de bolca kullandığı harmonik vokalleri. Bunların hepsi FINNEAS’in hayal gücünün ve yaratıcılığının ne kadar üst düzeyde olduğunu gösteriyor ve bu beni ona daha çok bağlıyor. Dinledikçe daha çok dinliyorum.





SEVİYELİ KAPANIŞ :

Sahip olduğu yetenekleri ve bunları doğru kullanma yetisini göz önünde bulundurursam sadece 23 yaşında pop müzik dünyasında geldiği yeri sonuna kadar hakettiğini söyleyebilirim FINNEAS için. İlerleyen yıllarda kendisini daha az göreceğimizi de hiç sanmıyorum. Yaşına ve o yaşta kazandığı şöhreti düşünecek olursak alçakgönüllü ve ünlülerde görmeye alışık olmadığımız bir farkındalıkla özel/gündelik hayatını devam ettiren bu altın çocuk benim “iyi ki dinlemişim, iyi ki beni bulmuş” dediğim bir kaç müzisyenden biri. Yaklaşık 6 aydır neredeyse her gün dinleyip, izleyip, okuyup her seferinde daha çok hayran kaldığım bu isimle ilgili bir yazı yazmak yapabileceğim en iyi şeydi. Ah bir de canlı kanlı izleyip dinlesem!


Kapanışı en sevdiğim şarkısı ile yapacağım. Keyifli dinlemeler.

Gözde xx



0 yorum

Son Yazılar

bottom of page